Teknolojiye yatkınlık sebebiyle Covid-19 salgınının başından itibaren evlerden kesintisiz hizmet vermeye devam eden çağrı merkezlerindeki istihdam, lokasyondan bağımsız olarak tüm Türkiye’de arttı. Nitekim Çağrı Merkezleri Derneği’nin yayınladığı Türkiye Çağrı Merkezi Pazarı Araştırması 2020 verilerine göre 2019 yılına göre yüzde 46 oranında artan pazar büyüklüğü, 7,5 milyar TL’den 10,9 milyar TL’ye çıktı. Türkiye genelinde hizmet veren müşteri temsilcisi sayısı ise yüzde 21 oranında artışla 123 bin 345 kişi olurken, yönetici ve destek kadrolarla birlikte toplamda sağlanan istihdam 135 bin 820 kişiye ulaştı. 2021 yılına ilişkin toplam istihdam öngörüsü ise 145 bin kişi olarak paylaşıldı.

Sektör bu denli hızlı büyürken ve istihdam oranlarını arttırırken; sektörün Türkiye’deki yayılımı da gün geçtikçe çeşitleniyor. Anadolu’nun farklı şehirlerinde kurulan çağrı merkezleri bir taraftan o bölgenin ekonomisine katkı sağlıyor diğer yandan da istihdam konusunda da kilit bir rol üstleniyor.

Sanayi yatırımının 10 katı istihdam

Bir şehirde kurulan çağrı merkezinin o bölge açısından en önemli avantajı birincil sermayesi insan kaynağı olan, dolayısıyla istihdama büyük oranda hizmet eden bir yatırım türü olmasından kaynaklanıyor. Buna göre çağrı merkezi yatırımları, aynı öz kaynak büyüklüğündeki bir sanayi yatırımına nazaran yaklaşık olarak 10 kat daha fazla istihdam sağlıyor.

Bunun dışında bölgede yaşayan eğitimli genç nüfus, iş bulmak için bölge dışına çıkmak yerine bölgedeki çağrı merkezlerinde çalışabiliyor, çağrı merkezinde çalışacak personelin eğitilmesi bölgenin yerel iş gücü niteliğinin artmasında etkili oluyor ve çağrı merkezi yatırımlarının etkisiyle bölgenin ekonomisinde canlanma meydana geliyor. Zira çağrı merkezi yatırımlarıyla bölgede yerel tedarikçi firmalar oluşmaya başlıyor, yatırım yoğunlaşmasıyla mal, hizmet ve teknoloji sunan firmaların sayısı artıyor. Aynı şekilde çağrı merkezleriyle o bölgede taşıma, yiyecek-içecek, konut, eğlence, kültürel faaliyetler, güvenlik, bilgisayar bakım onarımı ve satışı, ofis hizmetleri gibi pek çok yan sanayi gelişiyor bu durum da bölgenin gelişmesine katkı sağlıyor.

Genç iş gücü piyasası yüksek olmalı

Bir şehirde çağrı merkezi kurulabilmesi için o bölgenin birtakım özelliklere sahip olması gerekiyor. Çağrı merkezlerinin kurulacağı yer seçiminde etkili olan faktörler arasında yatırım yapılacak bölgede genç iş gücü piyasasının yüksek olması, bölgenin güçlü ve kesintisiz telekomünikasyon alt yapısına sahip olması ve yatırım maliyetlerinin düşük olması bulunuyor. Özellikle çağrı merkezinde çalışmayı kalıcı bir iş olarak görerek işin servis kalitesinin sürekliliğini sağlayacak insan kaynağının yoğunluğu o bölgeyi çağrı merkezleri için cazip hale getiren nedenlerin başında geliyor. Aynı zamanda şirketlerin kaliteden ödün vermeden maliyetleri düşürmek için İstanbul dışında genişleme stratejisini benimsemesi ve devlet tarafından buna yönelik olarak teşvikler de Anadolu şehirlerini bu kapsamda bir adım öne geçiriyor.

İzmir’in payı yüzde 10

Eğitimli, genç nüfusu ve gelişmiş telekomünikasyon alt yapısı ile İzmir de çağrı merkezi sektörünün parlayan yıldızı durumunda… Zira, Çağrı Merkezleri Derneği’nin yayınladığı Türkiye Çağrı Merkezi Pazarı 2019 Araştırması’nın sonuçlarına göre çağrı merkezi sektörü istihdamının İzmir’deki payı yüzde 10’a yükseldi. 2016 yılında İzmir’de kurulan ve 1000’in üzerindeki seat kapasitesiyle e-ticaretten lojistiğe farklı sektörlere çağrı merkezi hizmeti sunan CeyBer ise sektörde değişim liderliğini üstlenen, paydaşlarına değer yaratan ve en çok tercih edilen 1 numaralı çağrı merkezi şirketi olma vizyonuyla faaliyet gösteriyor.